Tam da o günlerde bir tren durdu Erzurum Garı’nda. İçinden, üniformasını geride bırakmış ama vatan sevgisini yüreğinde taşıyan bir adam indi: Mustafa Kemal Paşa.
3 Temmuz 1919’da Erzurum’a gelen Mustafa Kemal Paşa, burada tam 56 gün kaldı. Bu sürede yalnızca bir asker değil, milletin geleceği için inisiyatif alan sivil bir önder olarak da halkın gönlünde yer edindi. Artık hiçbir resmi yetkisi yoktu. Ama halkın güveni tamdı. İşte bu güvenle, Erzurum’un vatansever sokaklarında bir kongre toplandı: 23 Temmuz Erzurum Kongresi.
Mustafa Kemal, artık resmi bir görevli değildi. Kongrede oy kullanabilmesi için bir delege olması gerekiyordu. Bu nedenle Erzurumlu delegeler Cevat Dursunoğlu ve Hüseyin Rauf Bey’in önerisiyle, fahri Erzurum hemşerisi ilan edildi. Bu sadece bir formalite değil; bir bağlılığın, bir gönül köprüsünün simgesiydi. Mustafa Kemal, Erzurum’da yalnızca kaldı değil; Erzurum’un bir parçası haline geldi.
23 Temmuz sabahı, halkın büyük bir ilgiyle takip ettiği Erzurum Kongresi başladı. Doğu vilayetlerinden gelen temsilcilerle birlikte, işgale karşı ortak bir duruş sergilendi. Mustafa Kemal burada yalnızca kongre başkanı seçilmedi; milletin vicdanındaki gerçek lider olduğunu da kanıtladı.
Kongrede alınan kararlar bugün hâlâ kulaklarımızda yankılanıyor:
Vatan bir bütündür, parçalanamaz.
Her türlü işgale karşı millet birlikte direnecektir.
İstanbul Hükûmeti görevini yapamazsa, geçici bir hükümet kurulacaktır.
Millî irade esastır.
Manda ve himaye kabul edilemez.
Azınlıklara siyasi ayrıcalık tanınamaz.
Bu kararlar sadece dönemin şartlarına bir cevap değil, kurulacak Cumhuriyet’in temel ilkeleriydi. Erzurum, bir kongreden çok daha fazlasına sahne oldu. Bu şehir, bağımsızlık fikrinin, halk iradesinin ve çağdaş Türkiye’nin doğum yeriydi.
Mustafa Kemal Paşa, Erzurum’da halkla kurduğu bağ sayesinde belki de en güçlü moral desteğini buldu. Kahvede çay içtiği esnaftan, yoluna omuz veren gençlere kadar herkes onun etrafında kenetlendi. O artık sadece bir lider değil, halkın içinden biriydi… Halkın ta kendisiydi.
Bugün özgür bir vatanda yaşıyorsak, o gün Erzurum’da yakılan meşalenin ışığındandır. Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere, bu tarihi mirası omuzlayan herkesi rahmet ve minnetle anıyoruz.
Cumhuriyetin temeli Erzurum’da atıldı. Ve biz o temelin çocukları olarak, bu mirasla daima gurur duyacağız.