El etek öperek selamlasma konusunu Kâtip Çelebi ( Subat 1609-6 Ekim 1657) ölümünden bir yil önce 1656 yilinda kaleme aldigi Mizanü’l Hak Fi Ihtiyari’l Ahak adli eserinde ele almistir.Ek bir bilgi olarak Kâtip Çelebi 1626- 1629 yillari arasinda devlete baskaldiran Abaza Mehmet Pasa’yi yakalamak için veziriazam Halil Pasa ile beraber Erzurum kusatmasina katilmis, kusatma 70 gün sürmüs, kisin bastirmasi nedeniyle netice alinamamis, ordu Tokat’a dönmüstür.Selam vermek nasil olmalidir? Bu dönmede bilginler selam verilecek yerde egilip ya basiyla veya isaretle selam vermenin hangisinin dogru oldugu konusunda tartistilar.Her millet ve devlet de selamlasmaa farklilik göstermektedir. Çelebi,“Gerçi Peygamber zamaninda herkesin selamlasmasi, selam ile idi” der. Cümlenin devaminda; “Imdi, Hazret-i Resul-i Ekremin- Allah’in salat ve selami üzerine olsun- kutlu zamanlarinda ve “birine selam verdiginiz zaman en güzel selamla selamlayiniz veya selami aliniz” geregince bir oglancik yüce huzurlarina girse “es-selamü aleyküm” derdi. Onlar da “ve aleykümü’s- selam ve rahmetu’llahi ve berekatuhu” diye selam alirlardi.Bu selamlasma usulü yerine “Islam devletlerinde Emevi-ogullari ve Abbasi-ogullari devletlerinde kimi adetler çikti. Her kavmin arasinda bir türlü selamlasma yayilip yerlesti, kaldi. Bugün Osmanli Devleti’nde mesela padisahlarin huzurunda selam yerine yer öperler. Din ve devlet büyükleri önünde, özellikle bilginlerin huzurunda selam yerine bilginlerin huzurunda egilirler.”Imdi bu adetler sünnete aykiridir, vazgeçin diye bunlarla kavga ve cedellesme/tartisma ahmakliktir.Yerlere kapanarak yapilan “selam secdesi” âdeti eski kavimlerde dine uygun sayiliyordu. Islamlarin zamaninda bu adetler kaldirildi. Çünkü Allah’tan baskasina secde edilemez. Her hangi bir yaratiga secde etmek küfrü gerektirir diye fikir ileri sürdüler.El, etek ve yer öpüp egilmek ve baska sözlerle selamlasmanin elbette sünnete aykiriligi vardir. Bu adetler eger örf ve adet haline gelmisse bununla ugrasmanin beyhude oldugunu ileri sürer Kâtip Çelebi.Günlük yasantimizda, televizyonlarda basta siyasi partilerde, tarikatlarda, köylerde el-etek öpmelere ve el etek öptürmelere sahit olmaktayiz.El-etek öpen insan kambur halinden, elini etegini öptüren de dik basli halinden memnun!Herkes halinden memnunsa Kâtip Çelebi’nin dedigi gibi; “ Halkin alistigi seylerden döndürmeye bos yere çalisip vakit kaybetmemek gerekir. Zira bir defa söylemekle maksut ne ise hâsil olur. Tesir eylemezse, ziyadesi gevezeliktir, üzerine düsmemek gerekir.”